Wi-Fi (ya da WiFi), bir kablosuz yerel bilgisayar ağı olup, elektronik aygıtların birbirleri ile kablosuz olarak iletişim kurabilmelerini sağlar. Genellikle 2.4 gigahertz (12 cm) UHF ya da 5 gigahertz (6 cm) SHF ISM radyo bantlarında çalışır.
Wi-Fi Birliği (Wi-Fi Alliance), Wi-Fi'yi "kablosuz yerel bölge ağı" (WLAN) ürünü olarak tanımlar ve bu teknolojinin Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü'nün (IEEE) 802.11 standartlarını baz aldığını belirtir. Halk arasında kullanılan "Wi-Fi" terimi ise, "WLAN" teriminin kısaltılması olarak kullanılır zira modern WLANların çoğu bu standartları temel alır. "Wi-Fi", Wi-Fi Birliği'ne ait olan bir ticari bir markadır. "Wi-Fi Sertifikalı" markası Wi-Fi Birliği'nin müşterek çalışma sertifikasyon testini başarıyla tamamlayan Wi-Fi ürünleri tarafından kullanılabilir.
Kişisel bilgisayarlar, video oyun konsolları, akıllı telefonlar, dijital kameralar, tablet bilgisayarlar ve dijital ses oynatıcıları gibi pek çok aygıt bu kablosuz bağlantı teknolojisini kullanabilir. Bu aygıtlar, Internet gibi bir ağ kaynağına kablosuz ağ erişim noktası aracılığı ile bağlanabilir. İngilizce'de hotspot olarak da bilinen bu erişim noktalarının kapalı mekanlarda 50 metreye kadar, açık mekanlarda ise çok daha geniş bir kapsama alanı mevcuttur. Kablosuz ağ erişim noktasının kapsama alanı sadece bir oda kadar olabileceği gibi, birbiri ile örtüşen birden fazla erişim noktasının yardımı ile birkaç kilometreye kadar çıkabilir.
Wi-Fi, Ethernet gibi kablolu bağlantılara kıyasla daha az güvenlidir zira zarar vermek isteyen kişinin fiziksel bir bağlantı kurmaya gereksinimi yoktur. TLS kullanan web siteleri güvenli olmakla birlikte şifrelenmemiş internet erişimi, zarar vermek isteyen kişiler tarafından kolayca ulaşılabilir. Önceleri kullanılan WEP şifreleme teknolojisinin kolayca erişilebildiğinin anlaşılmasının ardından geliştirilen WAP ve WAP2 teknolojileri, daha güvenli olarak bilinir. 2007 yılında eklenen WPS (Wi-Fi Protected Setup - Korumalı Kurulum) teknolojisi ilk kullanılmaya başlandığında saldırganın router (birden fazla ağı birbirine bağlayan cihaz) şifresini kolayca ele geçirebilmesine olanak sağlayan bir açığı bulunuyordu. Wi-Fi Birliği bu açığın fark edilmesinin ardından test planlarını ve sertifikasyon programlarını güncelledi ve bu güncellemenin ardından sertifika alan tüm aygıtların bu tür saldırılara karşı korunması sağlandı.
Wi-Fi Tarihi
1971 yılında ALOHAnet, Hawaii Adaları'nı UHF kablosuz paket ağı kullanarak bağladı. ALOHAnet ve ALOHA protokolü, sırasıyla Ethernet'in ve IEEE 802.11 protokollerinin öncülerindendi.
1985 yılında Birleşik Devletler Federal İletişim Komisyonu kararının ardından ISM bandı lisanssız kullanıma açıldı. Bu frekans bantları, mikrodalga fırınlar gibi bazı aygıtlarla aynı bantı kullandıklarından müdahaleye açık bir banttı.
1991 yılında NCR Şirketi, AT&T Şirketi ile birlikte 802.11'in öncüsü olan bir sistemi, para kasalarında kullanılmak üzere icat etti. Bu alandaki ilk kablosuz ürünler, WaveLAN adına sahipti.
Avustralyalı radyo-astronomisti Dr. John O'Sullivan, iş arkadaşları Dr. Terrence Percival AM, Bay Graham Daniels, Bay Diet Ostry ve Bay John Deane ile birlikte Wi-Fi'de bir yan ürün olarak kullanılacak bir anahtar bir patenti geliştirdi ve bu patent daha sonra İngiliz Milletler Topluluğu Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Organizasyonu (CSIRO) tarafından alınarak, Wi-Fi'de sinyallerin "temizlenmesi" için kullanıldı.
802.11 protokolünün ilk sürümü 1997 yılında yayımlandı ve bu sürüm, saniyede 2 Mbit hıza ulaşabiliyordu. 1999 yılında 802.11b sürümü ile güncellenen protokolün hızı saniyede 11 Mbit'e ulaşabiliyordu ve bu protokol sürümü popülerlik kazandı.
Yine 1999 yılında Wi-Fi Birliği kuruldu. Birlik, Wi-Fi markasının haklarını aldı.
Wi-Fi, çok sayıda şirketin sahibi olduğu pek çok patenti kullanmaktadır. 2009 yılının Nisan ayında 14 teknoloji şirketi CSIRO'ya, sahibi oldukları patentleri izinsiz kullandıkları gerekçesi ile 250 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Bunun üzerine Avustralyalılar, bu kablosuz bağlantı teknolojisini bir Avustralya buluşu olarak tanıtmaya başladı ancak bu durum bazı tartışmalara yol açtı. CSIRO daha sonra 2012 yılında Birleşik Devletler'de bulunan bir dizi şirkete açtığı davada 220 milyon dolar daha kazandı. Ayrıca bu şirketler, Wi-Fi kullanım hakkını elde edebilmek için 1 milyar dolar üzerinde daha ödeme yaptılar.
Wi-Fi ismi
Wi-fi isminin ticari olarak ilk kullanımı 1999 yılının Ağustos ayında gerçekleşti. Marka danışmanlığı veren Interbrand Corporation şirketi, bu adı kullanmayı uygun gördü. Wi-Fi Birliği, Interbrand şirketi ile sözleşme imzalayarak onlardan "IEEE 802.11b Doğrudan Dizilim" isminden daha kolay bir isim bulmalarını istedi. Wi-Fi Birliği'nin kurucu üyelerinden Phil Belanger, Interbrand şirketinin Wi-Fi kelimesini aslında bir kelime oyunu olarak bulduğunu ve hi-fi'den türettiğini söyledi. Şirket aynı zamanda birliğin logosunu da tasarladı.
Wi-Fi Birliği, Wi-Fi markasının bulunmasından kısa bir süre sonra, "Kablosuz Bağlantı Standardı" (The Standard for Wireless Fidelity) pazarlama sloganını kullandı ancak bu slogan, insanların Wi-Fi markasının Wireless Fidelity'nin bir kısaltması olarak kullandığını zannetmelerine yol açtı. Logoda bulunan yin-yang, bir ürünün müşterek çalışabilmesine yönelik sertifikasyonunu simgelemektedir.
Sabit noktalar için kablosuz Wi-Fi teknolojileri de geliştirildi. Motorola Canopy ve benzeri teknolojiler, genel olarak "sabit kablosuz" olarak tanımlandı. Wi-Fi'ye alternatif olarak 2G, 3G, 4G ya da LTE gibi teknolojiler de geliştirildi.
Wi-Fi ismi her ne kadar WiFi ya da Wifi olarak yazılsa da bu isimler, Wi-Fi Birliği tarafından onaylanan isimler değildir.
Kaynak: Wikipedia