ABD savunma müteahhitleri Sanders Associates için çalışırken Ralph H. Baer (d. 1922) birkaç yıl boyunca bir televizyon aracılığıyla oyun oynamanın farklı yollarını düşündü. 1966'da bunun üzerine çalışma yaptı ve dört kısa sayfada, "Video oyunlarının Magna Cartası" dediği bir belge hazırladı. Bu belge, ilk video oyun konsolunun temelini oluşturuyordu. İlk başta boş zamanlarında prototiplerini üreten Baer'in işvereni fikrini geliştirince çok para kazanabileceğini fark etti ve bunun üzerine onun video oyun konsolu projesini desteklemeye başladı.
Baer'in "kahverengi kutusu" iki yıl sonra 1968'de piyasaya sürüldü. Konsolda masa tenisi, voleybol, hentbol, futbol, golf, dama ve hatta ilk prototip ışık tabancası kullanılarak hedef atış olmak üzere yedi oyun yer aldı. Konsol, sahneyi ve oyun içi engelleri taklit etmek için televizyonun önüne yerleştirilen açık plastik "kaplamalar"ı kullanıyordu. Konsol daha sonra Magnavox'a lisanslandı ve 1972'de Odyssey sistemi olarak piyasaya sürüldü. Oynaması zevkli ve yeni bir eğlence tarzı sunan bir video oyun konsolu olmasına rağmen (ki Baer'in bu erken oyunları günümüzün daha gelişmiş sistemlerine tercih ettiği bilinir), büyük satış rakamlarına ulaşamadı. Yetersiz pazarlama, potansiyel alıcıları kendisine çekemedi ve 100$'lık zamanına göre oldukça yüksek olan fiyatı pek çok alıcıyı kendisinden uzaklaştırdı.
Magnavox ping-pong oyununu oynadıktan sonra bir başka mucit, Pong adı verilen ve son derece popüler hale gelen bir arcade sürümü geliştirene kadar video oyunları genel halkın ilgisini çekmeyi başaramadı. Pong oyununun piyasaya sürülmesini takiben günümüze değin gelişimini sürdüren video oyun pazarı milyar dolarlık bir endüstri haline geldi ve insanların boş zamanlarının ayrılmaz bir parçası oldu. PlayStation gibi oyun konsolları üzerinde gerek tek başlarına gerekse de binlerce oyuncu ile aynı anda oynadıkları oyunların tadını çıkaran günümüz oyuncularının bu hobilerini Baer'in kahverengi kutusuna borçlu olduklarını söylemek yanlış olmaz.
