Tüketici elektroniği adı verilen kategoride yer alan uzaktan kumanda, televizyon, DVD oynatıcısı ya da diğer bir ev aletinin bir parçası olup, o aleti kısa mesafe üzerinden kablosuz olarak kontrol etmeye yarar. Uzaktan kumandalar, tüketiciler için pek çok kolaylık sağlar zira uzaktan kumanda sayısında bu ürünleri kullanan tüketiciler, erişilmesi zor olan ürünleri bile bulundukları yerden kontrol edebilirler.
Uzaktan kumanda genel olarak tüketicilere yönelik hazırlanmış, kızılötesi dalga yayan bir araçtır. Kumanda, kızılötesi radyasyonun dijital olarak kodlanmış titreşimlerini göndererek, bu titreşimleri algılayan alıcının bağlı bulunduğu cihazın açılıp kapanması, ses kontrolü, ayarlarının değiştirilmesi, sıcaklık seviyesinin belirlenmesi, pervane hızı ve bunun gibi diğer pek çok özelliği üzerinde değişiklik yapılabilmesini sağlar. Pek çok aletin uzaktan kumandası, o aletin tüm kontrollerini üzerinde barındırsa da aletin kendisi, sadece birkaç kontrolünü üzerinde barındırır.
1973 yılında geliştirilen ilk uzaktan kumandalar, ultrasonik (ses ötesi) tonları kullandılar. Uzaktan kumanda kodu ve bu nedenle de uzaktan kumandanın kendisi genellikle her bir ürün hattı için özel olarak hazırlanır. Bu uzaktan kumandaların yanı sıra evrensel uzaktan kumanda adı verilen ve bilinen pek çok markaya ait ürünün uzaktan kumandalarını taklit edebilerek tek bir uzaktan kumanda ile birden fazla cihazın kontrol edilebilmesini sağlayan kumandalar da mevcuttur.
Uzaktan kumanda tarihçesi
En erken uzaktan kumanda örneği olarak Nikola Tesla'nın 1898 yılında geliştirdiği, radyo dalgalarını kullanan uzaktan kumanda gösterilir.Tesla, patent başvurusunda bu aleti, "Hareket Halindeki bir Aracın ya da Araçların Kontrol Mekanizması için bir Aparat Yöntemi" olarak tanımlamıştır. Tesla, 1898 yılında radyo dalgaları ile kontrol edilebilen bir botu, Madison Square Garden'da halka açık olarak düzenlenen elektrik fuarında tanıttı. Tesla, bu botu "teleotomasyon" olarak isimlendirdi.
1903 yılında Leonardo Torres Quevedo, Telekino adını verdiği ürünü Paris Bilim Akademisi'nde tanıttı. Tanıtımı sırasında icadı hakkında bir ön bilgi veren Quevedo, daha sonra bu ürünün nasıl kullanıldığını katılımcılara gösterdi. Aynı zamanda bu ürünün patentini Fransa, İspanya, Büyük Britanya ve Birleşik Devletler'de üzerine aldı.Telekino, elektromanyetik dalgalar tarafından aktarılan komutları çalıştıran bir robottan oluşuyordu. Telekino sayesinde Torres-Quevedo, modern kablosuz uzaktan kumanda çalıştırma prensiplerinin de temelini atmış oldu ve uzaktan kumanda alanının lideri haline geldi. 1906 yılında Kral'ın ve büyük bir kalabalığın huzurunda Torres, Bilbao Limanı'nda düzenlediği gösterisinde kıyıda yer alan bir botu uzaktan kontrol ederek denize çıkardı. Torres, her ne kadar Telekino'yu patlayıcı mekanizmaları üzerinde de kullanmayı denemek istese de, bu isteğini gerçekleştirecek maddî desteği bulamadı.
Uzaktan kumanda ile kontrol edilen ilk model uçak, 1932 yılında göklere yükseldi. II. Dünya Savaşı sırasında uzaktan kumanda teknolojisinin olası askerî kullanım alanları üzerinde pek çok çalışma yapıldı. Bu çalışmalardan birinin sonucunda Alman Wasserfall füzesi icat edilmiş oldu.
1930ların sonuna gelindiğinde bir dizi radyo üreticisi, bazı pahalı modellerine uzaktan kumanda dâhil etmeye başladılar. Bu kumandaların bir çoğu radyonun kendisine bir kablo ile bağlıydı ancak 1939 yılında icat edilen Philco Mystery Control (Philco Gizem Kontrôlü) adı verilen bir araç, düşük frekanslı radyo sinyallerini iletebilen ve pil ile çalışan bir vericiydi ve bu sayede tüketicilere yönelik olarak piyasaya sürülen bir ürün için geliştirilmiş ilk kablosuz uzaktan kumanda olma ünvanını da üzerine almış oldu. Titreşim-sayar modülasyonunu kullanan bu uzaktan kumanda, aynı zamanda ilk dijital kablosuz uzaktan kumanda olma özelliğine de sahiptir.
Televizyon uzaktan kumandaları
Televizyonu kontrôl edebilmek için geliştirilen ilk uzaktan kumanda, Zenith Radio Corporation tarafından 1950 yılında icat edildi. Türkçe'ye Tembel Kemikler olarak da çevirebileceğimiz Lazy Bones adındaki bu ürün, televizyona bir kablo ile bağlıydı. Flashmatic adındaki ilk kablosuz uzaktan kumanda ise 1955 yılında Eugene Polley tarafından geliştirildi. Bu kumanda, bir fotoelektrik hücresi üzerine bir ışık hüzmesi göndererek çalışıyordu ancak bu hücre, kumandadan gelen ışık ile civardaki diğer ışık kaynaklarından gelen ışığı birbirinden ayırt edebilecek kapasitede değildi. Bunun yanı sıra Flashmatic'in çalışabilmesi için onun alıcıya doğru çok net bir şekilde doğrultulması gerekiyordu.
1956 yılında Robert Adler, "Zenith Space Command" adını verdiği kablosuz uzaktan kumandayı geliştirdi. Dijital olmayan bu uzaktan kumanda, ultrasound (ses ötesi) kullanıyor ve bu sayede televizyon kanalının ve ses seviyesinin değiştirilebilmesini sağlıyordu. Kullanıcı kumanda üzerindeki bir düğmeye bastığında kumanda bir tıklama sesi çıkarıyordu. Kumanda üzerindeki her bir düğme farklı bir tonda tıklama sesi çıkarıyor ve televizyon içerisindeki devreler de bu sesleri algılayabiliyordu. Transistörün icadı ile birlikte insan kulağının duyabileceği en üst seviyede ya da ondan biraz daha yüksek olan ancak köpeklerin duyabileceği bir frekans üzerinde elektrik akımı titreşimleri ile beslenen piezoelektrik kristaller içeren daha ucuz uzaktan kumandaların geliştirilmesi mümkün hâle geldi. Alıcı üzerindeki devrelere bağlı durumda bulunan bir mikrofon, vericinin kullandığı frekanstaki sesleri algılayacak şekilde ayarlanıyordı. Ne yazık ki bu yöntemin de bazı sorunları mevcuttu. Bazen verici, doğal olarak oluşan yüksek frekanstaki sesleri algılayarak sanki o sesin vericiden geldiğini zannederek işlem yapabiliyordu. Bunun yanı sıra bazı insanlar, ses ötesi sinyalleri duyabiliyorlardı. Hatta o dönemde kullanılan oyuncak bir ksilofonun kanalları değiştirebildiği zîrâ bu oyuncağın çıkardığı seslerin frekansının, uzaktan kumandanın ses ötesi frekansı ile aynı olduğu söylenmektedir.
Daha karmaşık televizyon uzaktan kumandalarının gelişimi ise 1973 yılında BBC'nin geliştirdiği Ceefax teletext servisinin duyurulmasının ardından hızlandı. O dönemde piyasaya sürülen pek çok ticârî uzaktan kumanda üzerinde sınırlı sayıda özellik bulunuyordu. Hatta bazı uzaktan kumandalar o kadar basitti ki, tek yapabildikleri şey bir sonraki kanala geçmek, bir önceki kanala geçmek ve sesi açıp kapatmaktı. Bu tip uzaktan kumandalar teletext ihtiyaçlarını karşılayamadı zira teletext üzerinde sayfalar, üç haneli numaralar kullanılarak erişilebiliyordu. Bir uzaktan kumandanın teletekst üzerindeki sayfaları seçebilmesi için kumanda üzerinde 0'dan 9'a kadar olan numaraların yanı sıra metinden televizyon yayını na geçmek, sesi açıp kapatmak, kanal değiştirmek, parlaklık ayarları, renk derinliği vb diğer bazı özelliklerin de yer alması gerekiyordu. İlk teletext sistemleri, sayfaların seçilebilmesi için kablolu uzaktan kumandaları kullandılar ancak uzaktan kumandanın teletext üzerinde sürekli olarak kullanılması, kablosuz bir uzaktan kumanda ihtiyacını ortaya çıkardı. Bunun üzerine BBC mühendisleri, bir ya da iki televizyon üreticisi ile görüşmelere başladı ve 1977-1978 yıllarında pek çok özelliği kontrol edebilen ilk televizyon uzaktan kumanda prototipi üretildi. ITT, BBC'nin görüştüğü şirketlerden birisiydi. Şirket, daha sonra kızılötesi iletişimde kullanılan ITT protokolüne de adını vermiş oldu.
1980 yılında Kanadalı bir şirket olan ve Paul Hrivnak tarafından kurulan Viewstar, Inc., bir kablolu TV dönüştürücüsünü kızılötesi uzaktan kumanda ile üretmeye başladı. Ürün, Philips tarafından ortalama 190 Kanada Doları fiyatla piyasaya sürüldü. O zamanlarda en popüler uzaktan kumanda, General Instruments'in bir birimi olan Starcom of Jerrold idi. Bu ürün, 40-kHz ses kullanarak kanalları değiştirebiliyordu. Viewstar dönüştürücüsü piyasaya sürülür sürülmez kısa sürede popüler oldu. Bir milyonuncu dönüştürücü 21 Mart 1985'te satılırken 1989'a gelindiğinde 1.6 milyon adet dönüştürücü satılmış oldu.
Günümüzde bazı televizyın üreticileri, kızılötesi yerine Bluetooth kullanarak, kızılötesi televizyon kumandalarının televizyonun görüş alanı içerisinde olma zorunluluğunu ortadan kaldırdı.
Kaynak: Wikipedia