1920lerin düz saç stillerinden sonra dalgalı saç moda oldu ve bu saçları istenilen şekilde tutabilmek için bir ürüne olan ihtiyaç da arttı. Kadınlar o güne kadar kil ya da sakız gibi doğal ürünleri kullanarak saçlarını istedikleri şekilde tutabilmelerini sağlıyordu ancak aerosolün icadı ile birlikte ilk saç spreyi de böylece icat edilmiş oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında Birleşik Devletler hükümeti sarılık virüsünü taşıyan böcekleri öldürmek için geliştirilen ilacı püskürtebilecek bir mekanizmanın arayışı içerisindeydi. 1943 yılında iki adet Tarım Bölümü çalışanı sıvılaştırılmış gazı püskürtebilecek bir aerosol tasarladı.
Bundan kısa bir süre sonra saç spreyi de benzer bir teknik kullanılarak icat edildi ancak ilk saç spreyini icat edenin 1948 yılında Broadview, Illinois'te bulunan Chase Products mı yoksa bundan yedi yıl sonra 1955 yılında Chicago'da bulunan Helene Curtis mi olduğu arasında tartışmalar devam etmektedir. İlk saç spreyleri uzun zincirli bir kimyasal bileşim olan ve kuruduğu zaman saçlar arasında yapışkan benzeri bir hal alan polimerleri içeriyordu. Bu polimerler su ya da alkol gibi çözücüler içeriyordu ve bu çözücüler sıvının saç üzerine püskürtülebilmesine yardımcı oluyordu. İlk zamanlarında saç spreyleri, itici güç olarak kloroflorokarbon kullanıyordu ancak 1990larda bu gazlarla ozon tabakasının incelmesi arasında bir bağ bulundu ve bunu takiben bu gazların kullanılması yasaklandı. Ayrıca çevreci kanunlar da etanol gibi kimyasalların bu ve benzeri ürünlerde kullanılması da yasaklandı.
Günümüzde kullanılan modern saç spreyleri bütan ya da propan gibi hidrokarbonları kullanmaktadır. Modern saç spreyi ayrıca eski saç spreylerine oranla çok daha karmaşık kimyasal bileşimleri içerir ve bu yapıları sayesinde zorlu hava koşullarında bile kadınlar saçlarını istedikleri şekilde koruyabilmektedirler.