Kary Mullis, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Cetus Corporation şirketinde çalışıyordu. Mullis, 1985 yılında tek bir DNA'yı istenilen sayıda kopyalayabildiği bir yöntemi keşfetti. Onun bu fikrinden ortaya çıkan teknolojiye polimeraz zincir tepkimesi (polymerase chain reaction - PCR) adı verildi. PCR tekniği, bir tüp içerisinde çeşitli enzimlerin ve ısı değişikliklerinin de yardımı ile uygulanabilmektedir.
Laboratuvar testlerinde bir dizi sorunla karşılaştıktan sonra polimeraz zincir tepkimesi, moleküler biyoloji çalışmalarında dev bir teknolojik gelişme olarak gösterilir. Günümüze kadar bu alanda 5.000'in üzerinde sayfa dolusu makale yayımlanmıştır. Bu teknoloji sadece bilim insanlarına sadece tek bir DNA dizisi üzerinden elde edilen tek bir DNA'dan istedikleri sayıda DNA üretebilmelerini sağlamakla kalmamış, aynı zamanda DNA analizi, DNA klonlama ve DNA modifikasyonu işlemlerinde geçen süreyi de önemli ölçüde kısaltmıştır. Cetus bir süre sonra bu teknolojiyi LaRoche firmasına 300 milyon dolar karşılığında satmıştır.
Günümüzde PCR teknolojisinin kullanım alanları görece sınırsızdır. Pek çok farklı kullanım alanları arasında hastalıkların önceden tanımlanabilmesi, bakterilerin ve virüslerin belirlenmesi, tarih öncesi fosillerde bulunan DNAların arttırılabilmesi, suç davalarında kullanılmak üzere DNA analizi ve farklı türlerde bulunan DNAların birbirleri ile karşılaştırılması gösterilebilir. Polimeraz zincir tepkimesi, zamanımızın en ilham verici ve önemli buluşlarından birisidir. Bugüne kadarki tüm buluşlar arasında belki de polimeraz zincir tepkimesi kadar geniş bir etki alanı bulunan bir icat daha olmamıştır.