Paraşüt

Paraşüt

26 Aralık 1783'te, Paris'te Montpellier Rasathanesi'ndeki halka açık büyük bir toplantıdan hemen önce Fransız Bilim Adamı ve Fizisyen Louis-Sébastien Lenormand, rasathanenin kulesinden sırtında, eğreti bir ahşap iskelete bağlanmış 4.2 metre genişliğinde bir paraşütle atladı. Lenormand'ın bu atlayışı, kayıtlara geçmiş ilk atlayış olmakla birlikte, daha önce bir ağaçtan her iki elinde birer adet şemsiye ile bir ağaçtan süzülerek atladığı da bilinmektedir.

Lenormand'a ilham veren şey muhtemelen eski Fransız Çin Büyükelçisi'nin, Çinli akrabotların ellerinde birer şemsiye ile havadan süzülerek indiklerine yönelik yazdığı mektuplardı. Çinli efsanelere göre M.Ö. 90 yılında bir grup Çinli mahkûm, hapishaneden kaçmak için hapishanenin kulesinden kafalarında konik biçimli birer şapka ile atlamışlardı. Leonardo da Vinci de 1485 yılında piramit şeklinde kapanmış bir çarşaftan paraşütün çizimlerini de yapmıştı ancak onun bu fikrinin bir taslaktan öteye gittiğine dair günümüze ulaşmış herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. 1470 yılına ait Rönesans el yazıları da Da Vinci'ninkine benzeyen bazı paraşüt taslaklarını içerir ancak Da Vinci'nin çizimlerinden on beş yıl önce yapıldığına dikkat çekilmesi gerekir.

Yüksek bir mesafeden kayıtlara geçmiş ilk atlayış, 1797 yılında Fransız baloncu Andre-Jacques Garnerin'e aittir. Garnerin, 680 metre yükseklikte bulunan bir sıcak hava balonundan, üzerinde Da Vinci'ninkine benzer bir yapıda, ipekten yapılmış ancak herhangi bir açıklığı bulunmayan bir paraşütle herhangi bir yara almadan, Paris'teki Parc Monceau'ya iniş yapmayı başarmıştır. Garnier, ardından paraşütüne bir açıklık ekleyerek, iniş sırasındaki titreşimlerin oluşmasının önüne geçmiştir.