JPEG Sıkıştırma

JPEG

1990lardan önce internet genel olarak metin tabanlı bir platformdu zira sayısal veri ile oluşturulmuş görsellerin (bitmap) indirilmesi ve dağıtımı çok uzun zaman alıyordu. Bu durum, görsellerin sıkıştırılarak dosya boyutunun azaltılmasını sağlayan JPEG standardının 1992 yılında icat edilmesi ile son buldu.

Günümüzde JPEG terimi herkes tarafından bilinmektedir. Ancak bu terimin aslında bu görsel biçimini tanımlamak için oluşturulan bir kısaltma olmadığını biliyor muydunuz? JPEG, İngilizce'de Joint Photographic Experts Group olarak bilinen ve Türkçe'ye Birleşik Fotoğraf Uzmanları Grubu olarak çevirebileceğimiz, 1986 yılında oluşturulan uluslar arası bir kurumdur. Bu kurum, dijital görsellerin kullandığı bellek miktarının azaltılması için standart bir sıkıştırma algoritması geliştirmek için oluşturulmuştu. Teknik olarak JPEG resimleri aslında JFIF (JPEG File Interchange Format) olarak adlandırılmasına rağmen bu isim pek kullanılmaz.

JPEG, bir görseldeki renklerin piksellerini birer piksel bloğuna dönüştürür ve ardından bu blokların parlaklık ve renk değerlerinin ortalamasını alarak, bu ortalama değerleri piksel bloklarına uygular. Tüm bu işlem, görselin daha az dosya boyutuna sahip olması ile sonuçlanır. Bu işlemin ardından Ayrık Kosinüs Dönüşümü adı verilen karmaşık bir işlemin yanı sıra yüksek frekansa sahip piksellerin kaldırılması olarak da bilinen niceleme işlemi uygulanır. Bu sıkıştırma işlemi sonucunda görselin dosya boyutu düşmesine rağmen sıkıştırmanın seviyesinde aşırıya kaçılmadığı sürece aradaki fark insan gözü tarafından kolayca fark edilebilecek bir seviyede değildir.

Kurum, JPEG 2000 adını verdikleri yeni bir biçim üzerinde de çalıştı. Bu görsel biçiminde görsel kalitesinde herhangi bir azalma gözlenmiyordu. Her ne kadar JPEG'e kıyasla daha verimli bir görsel biçimi olsa da JPEG 2000, 2016 yılına gelmiş olmamıza rağmen henüz JPEG kadar yaygın olarak kullanılmamaktadır.