Jel Elektroforezi

Jel Elektroforezi

1955 yılında Toronto Üniversitesi'nde görevli bir bilim insanı olan Oliver Smithies (d. 1925), patates nişastasının kullanıldığı ve mikroskobik boyda oluşturulan bir tür süzgeç kullanarak proteinleri kolayca ve hızlıca boylarına göre ayırabilmenin bir yöntemini keşfetti ve bu yönteme jel elektroforezi adı verildi.

Fizyoloji ya da İlaç alanında 2007 Nobel Barış Ödülü'nü alan üç bilim insanından biri olan Smithies, nişasta - jel elektroforezini icat ettiğinde insülini öncüsünden ayırabileceği bir yöntem arayışı içerisindeydi. Patates nişastası kullanarak bir tür jel oluşturan Smithies, bu jel sayesinde proteinleri boyuna göre ayırabileceğini fark etti ve bu işlem için kullanabileceği en iyi patates nişastasının Kanada'da üretilen bir nişasta ununda yer aldığını keşfetti. Smithies daha sonra Wisconsin Üniversitesi'nde çalışırken Madison, Wisconsin'den Toronto'ya bu özel unu elde edebilmek için çok kez seyahat etti.

Bu un jel içerisinde bir boşluk doldurucu olarak kullanıldı. Proteinler jel üzerine uygulanıyor ve ardından jele elektrik akımı verilerek proteinlerin patates nişastası içerisinden geçmesini sağlıyordu. Nişasta burada bir filtre görevi görüyordu ve bilim insanlarının üzerinde çalıştıkları proteinlerin boylarına göre ayrılmasını gözlemlemelerine olanak sağlıyordu.

Her ne kadar jel elektroforezi yöntemi 1930ların sonlarından beri geliştirilmekte olsa da bir un kullanılarak geliştirilen bir süzgeç üzerinden proteinlerin boyutlarına göre ayrılabilmesi yöntemi özellikle protein bilimi için son derecede önemli bir gelişme olmuştur. Smithies'in nişasta - jel elektroforezi için kullandığı ilk aygıtı küçük değildi. Elektrik akımını iletecek ekipman, akım seviyesini sürekli olarak aynı seviyede tutmakta zorlanıyordı ve yaklaşık bir santimetre kalınlığında olan jel, günümüz standartlarına göre oldukça kalındı.

Jel elektroforezi icadını takip eden yıllar içerisinde bu yöntem üzerinde yapılan iyileştirmeler sonucunda bu yöntem için kullanılan aygıtlar çok daha gelişmiş olmasına rağmen Smithies'in geliştirdiği süzgeç yöntemi protein ayrıştırma işlemi için kullanılan aygıtların temel çalışma prensibini oluşturmaya devam etmektedir.