İlk insanlar çıplaklıklarını örtüyorlardı.
400.000 yıl önce, Home sapiens, savunmasız insan bedenini çevreden korumak için bir çözüm icat etti - kıyafet. Antropologlar ilk kıyafetlerin avlanan hayvanların derilerinden ya da ağaçların yapraklarından yapıldığına inanırlar. Bu kıyafetler, vücudu saracak şekilde yerleştirilerek vücudu soğuktan, rüzgardan ve yağmurdan korurlardı.
Bu buluşun tarihini tam olarak kestirmek pek mümkün değil ancak M.Ö. 30.000 yılına ait hayvan kemiklerinden yapılmış dikiş iğneleri arkeologlar tarafından bulunmuştur. İnsan vücüdu üzerinde yaşayan bitlerin genetik analiz sonuçları da onların elbiselerle aşağı yukarı aynı zamanda evrimleştiğini göstermektedir. Eskiden bilim adamları, bitlerin 107,000 yıl önce evrimleştiğine inanırlardı ancak son yapılan araştırmalar, onların evrimleşme tarihini birkaç yüz bin yıl daha öncesine taşımaktadır.
İnsanı insan yapan şey kıyafetleridir. Çıplak insanların halk üzerinde neredeyse hiçbir etkisi yoktur.
Mark Twain, More Maxims of Mark (1927)
Kıyafetler asırlar boyunca büyük miktarda değişiklik göstermesine rağmen statü, zenginlik ve onu taşıyan kişinin inançlarının bir göstergesi olma görevini antik çağlardan günümüze değin sürdürmüştür. Endüstri Devrimi sırasında tekstil endüstrisi, makineleştirilmiş ilk endüstridir. Bu değişim sonucunda daha özenle hazırlanmış giysiler çok daha seri bir şekilde üretilebilmiştir. Yirminci yüzyılın sonunda, makineleştirme, bizi sert hava koşullarından, kimyasallardan, böceklerden ve dış dünyadan koruyacak pek çok farklı kıyafetin üretilebilmesini sağlamıştır.
Eğer kıyafetler icat edilmiş olmasaydı, dünyamızı ve onu çevreleyen evreni günümüzde olduğu kadar keşfetmiş ve kullanmış olmazdık.