Site icon Kim Ne Zaman İcat Etti?

Geodezik Kubbe

Geodezik Kubbe

Kendi kendini güçlendiren elementler barındıran ilk geodezik kubbe, 1954 yılında Richard Buckminster Fuller (1895 - 1983) tarafından icat edildi.

Richard Buckminster Fuller (1895 - 1983), gerçek bir bilgedir. Şairlikten mimarlığa kadar pek çok farklı alanla ilgilenmiştir. Ancak Fuller, mimarlığı ile, özellikle de 1954 yılında icat ettiği geodezik kubbe ile bilinen birisidir. Florida'da bulunan Disneyworld'deki Epcot Merkezi'nden İngiltere'nin Cornwall şehrinde bulunan Eden Projesi'ne kadar dünyanın pek çok yerinde geodezik kubbe inşa edilmiştir.

Geodezik kubbeler pek çok farklı şekilde ve boyutta görülebilir ancak genel olarak kendi kendini güçlendiren üçgen bölmelerden oluşan bir küre şeklindedirler. Bu tip bir kubbenin diğer kubbelere göre bazı avantajları mevcuttur. Hacim / yüzey oranını en yüksek seviyeye çıkardığı gibi ağırlığına kıyasla son derecede dayanıklıdır. Hızlıca inşa edilebilir ve aerodinamik yapısı sebebiyle sert rüzgarlara karşı bile ayakta kalabilir. Her ne kadar Fuller bu buluşuna yönelik Birleşik Devletler patentini almış olsa da aslında kendisinden önce bu alanda çalışmalar yapmış olan Alman Walther Bauersfeld'in çalışmalarını iyileştirmiştir. Bauersfeld, benzer bir yapı olan gözlemevini 1922 yılında inşa etmiştir.

Fuller'in kubbesi özellikle 1985 yılında önemli bir değişikliğe uğradı. Harold Kroto ve çalışma arkadaşları elmas ve grafitten sonra karbonun en sert üçüncü biçimi olan ve altmış karbon atomundan oluşan bir maddeyi keşfetti. Bu tür bir bileşimin ne tür bir yapıda olabileceğini düşünen Kroto'nun aklına, Montreal'da gördüğü geodezik kubbe geldi. Bunun üzerine yaptığı analizler sonucunda bu altmış atomun karbon kafeslerinin tıpkı Fuller'in kubbelerindeki gibi sıralandığını fark etti. Bunun üzerine bu yapı, Fuller'in onuruna fullerenes (fülerinler) adını aldı. Buckyballs olarak da bilinen bu malzeme özellikle ilaç aktarımında ve nanoteknoloji uygulamalarında yapısal bileşenler için kullanılmaktadır.

Her ne kadar geodezik kubbelerin çok miktarda üretilebilmesinin önünde bazı engeller yer alsa da, alışılagelmişin dışında bir biçime sahip olan bu yapılardan gelecekte görmeye devam edeceğimize şüphe yoktur.

Exit mobile version