Zamanı dijital olarak gösteren, bileğe takılan ilk dijital kol saati, 1970 yılında Hamilton Saat Şirketi tarafından geliştirilen "Pulsar" adındaki saatiydi. 18 ayar altın kaplama bu saat, kırmızı renkli LED paneli üzerinden saatin kaç olduğunu, kullanıcısının saat üzerindeki düğmeye basması üzerine gösteriyordu. Ancak saatin satış fiyatı, 2.100 Amerikan doları idi. Üretim aşamasında ortaya çıkan bazı sorunlar, saatin ticari olarak piyasaya sürülmesini 1972 yılına kadar erteledi ancak dijital kol saati piyasaya sürüldüğünde pek çok kişi, o güne kadar kullanılan mekanik saatlerin sonunun geldiğini düşünmeye başladı. Hamilton, bu dijital kol saatini geliştirirkenki en büyük ilham kaynaklarının, şirketin, yönetmenliğini Stanley Kubrick'in yaptığı 1968 yılında yayımlanan 2001: A Space Odyssey isimli filminde kullanılması için geliştirdiği dijital kol saati olduğunu söyledi. Okumaya devam et "Dijital Kol Saati"
Kategori: İnternet Çağı
Pek çoğumuz 1990lardan öncesine kadar internetin adını bile duymamış olmamıza rağmen internet çağı ve adına ilham vermiş olduğu internet, bundan uzun zaman önce keşfedilmişti. Benzer ve şaşırtıcı bir şekilde cep telefonları da, ilk elektronik postanın gönderilmesinden bir yıl önce, 1970’te kullanılmaya başlandı. Aslına bakarsanız kişisel bilgisayarlar ve taşınabilir bilgisayarlar da geniş kesimler tarafından kullanılmaya başlamalarından çok daha önceleri icat edildi. Sürekli olarak içerisinde insan yaşayan uzay istasyonlarının yer aldığı içinde bulunduğumuz internet çağı, bizce en heyecan verici şeylerin daha henüz icat edilmemiş olduğu bir çağ.
Kitosan Bandı
Üzerine yapıştırıldığında sadece yarayı kapatmakla kalmayan, aynı zamanda akan kanı da emen ve bu da yetmezmiş gibi kan ile etkileşime girdiğinde kanın pıhtılaşmasını sağlayan bir yara bandı düşünün. İşte kitosan bandı adı verilen bu yara bandının yaptığı şey de tam olarak budur. Okumaya devam et "Kitosan Bandı"
Kendi Kendini Tamir Eden Malzeme
Bedenimizin kendi kendini tamir etme yeteneği vardır ve bu, kendi kendini tamir etmede son derecede verimli bir malzeme olan insan derisi sayesinde mümkündür. İnsanlar tarafından üretilen malzemeler ne yazık ki kendi kendini tamir eden malzeme olmaktan uzaktırlar. Ancak bu durum, Scott White ve görevli olduğu Illinois Üniversitesi'ndeki ekibin 2001 yılında geliştirdiği kendi kendini tamir eden polimerleri icat etmelerinin ardından değişti. Okumaya devam et "Kendi Kendini Tamir Eden Malzeme"
Kendi Kendini Temizleyen Pencere
Yirminci yüzyılda yapılan icatların sayısı arttıkça bu icatların ortaya çıkardığı atıklar da çevremizi kirletmeye başladı. Bize zaman kazandıran kullanışlı aygıtlar arasında toz torbasız elektrik süpürgeleri, ne kadar sıcak olduğunu gösteren tencere ve sürücüsü yanlış yola girdiğinde sürücüsünü uyaran araba gibi pek çok aygıt yer aldı. Ancak bunlar arasında belki de en işe yarar olanı olarak kendi kendini temizleyen pencere gösterilebilir. Okumaya devam et "Kendi Kendini Temizleyen Pencere"
Uydu Üzerinden Radyo Yayını
Bugüne kadar arabada seyahat ederken dinlediğiniz radyo yayını siz vericiden uzaklaştıkça kaç kez kesildi? Eminiz bu sayı bir elin parmaklarından çok daha fazladır. İşte bu probleme cevap olarak 2001 yılında radyo yayınlarının uzaydan bulunan vericiler yardımı ile dünyaya iletilmesi fikri ilk kez hayat buldu ve uydu üzerinden radyo yayını gerçekleştirildi. Sabit bir abonelik ücreti ile ulaşılabilen bu yayın üzerinden 100 adet farklı radyo kanalı dinlenebiliyordu ve bu radyo kanallarına siz nerede olursanız olun ulaşılabiliyordu. Okumaya devam et "Uydu Üzerinden Radyo Yayını"