Tarih öncesi dönemlerde yapılan tüm icatlarda olduğu gibi çanak çömlek icadını yapmış olan kişinin kim olduğunu bilmiyoruz. Bu çömleği yapan kişi ne yazık ki adını ya da imzasını atmamış olduğundan, çanak çömleğin mucidi kimdir ne yazık ki bilemiyoruz. Buna rağmen çanak çömleğin mucidi kim olursa olsun, o kişinin Yakın Doğu Asya'da yaşadığını biliyoruz. 1960larda Yakın Doğu Asya'nın binlerce kilometre uzağında, Japonya'nın Kyusu adasındaki Nasunahara adasında yapılan kazıda M.Ö. 10.000lere tarihlenen bir çömlek parçasının, kazıda görevli kişiler için bu buluntunun bir arkeolojik şok olduğunu söylemek yanlış olmaz zîra mağaralarda bulunan bu çanak çömlekler, orada yaşayan yerleşik çiftçilerin ya da şehirli sakinlerin aksine göçebe yaşayan avcı-toplayıcılar tarafından yapılmıştı. En az bunun kadar önemli olan bir diğer bilgi ise bu çanak çömleklerin kilin yakılması ya da ısıtılması sayesinde sertleştirilmesi yöntemi ile yapılmış olduğu. Bu da bize bu insanların o döneme göre gelişmiş teknolojik bilgilere sahip olduğunu göstermektedir.
Japonya'da bulunmuş olan bu çanak çömlek parçalarının bu kadar önemli olmasının nedeni, Yakın Doğu'da bulunan çanak çömlek parçalarından yaklaşık 1.000 yıl daha eski olmasıdır. İran civarında bulunan çanak çömlek parçaları, kilin güneş altında kurutularak sertleştirilmesi sayesinde yapılmıştı. Bu yöntem, Japonya'da bulunan çanak çömlek parçalarının yapılma yöntemine kıyasla çok daha ilkeldir.
Japon çanak çömleklerin dairesel bir tabanı ve çömleğin ağzına doğru genişleyen bir çevresi, mahyalı üst kısmı ve yuvarlak, oymalı bir ağzı vardır. Jômon adı verilen ve diğer bir deyişle kordonla bezeli olan çanak çömlek örneklerine M.Ö. 9.000li yıllarda rastlanır. Bu çanak çömleklerin taban kısmı daha sivri olup, kil sarmallarının bir araya getirilerek istenilen şeklin verilmesi ile oluşturulurdu. Kordonlu çanak çömleklerin üzerindeki işaretler genellikle karmaşık olduğundan bunların gündelik kullanımdan ziyade daha çok dînî bir tören ya da cenaze için kullanıldığına inanılır.