Louise Braille (1809-1852), kabarık noktaların alfabeyi temsil etmesi sonucunda harflerin dokunarak okunabilmesini sağlayan ve kendi adının verildiği sistemi keşfettiğinde sadece on beş yaşındaydı. Braille dört yaşındayken babasının saraçhanesinde (eyer ve deri eşyalar dükkanı) oynuyordu ve burada görme yeteneğini kaybetti. On yaşından itibaren Paris'te yer alan Ulusal Görme Engelli Çocuklar Enstitüsü'nde eğitim aldı ve orada, okulun kurucusu olan Valentin Haüy'ün icat ettiği kabarık harflere dokunarak okuma yöntemi ile yazıları okudu.
1821 yılında eskiden Fransız Ordusu'nda bir kaptan olarak görev almış olan Charles Barbier, Braille'in okulunu ziyaret etti. Braille, Barbier'in geliştirdiği ve askerlerin geceleri herhangi bir ışık ya da sesin olmadığı ortamlarda birbirleri ile iletişim kurabilmelerini sağlayan harf kodunu öğrendi. Barbier'in sistemi, sesleri temsil eden büyük sembollerden oluşuyordu. Her bir ses, noktalar ve çizgilerden oluşuyor ve kağıt üzerinde kabartılmış bir şekilde yer alıyordu. Kağıt üzerindeki sembolleri okumak isteyen kişi, kabarık semboller üzerinde parmaklarını gezdirerek sembolleri algılıyordu.
Braille, tek bir parmak dokunuşu ile okunabilen daha küçük sembollerin kullanılması durumunda okuma işleminin çok daha hızlı yapılabileceğini ve görme engelli kişilerin bile yazmasına olanak sağlayacağını fark etti. 1824 yılına gelindiğinde, birbirlerine benzer şekillerdeki hücrelerden her birinin içerisinde, dikdörtgen bir alan içerisine yerleştirilmiş altı adet kabarık noktanın yer aldığı bir sistem geliştirdi. Her bir harf ve rakam, 64 kombinasyonun mümkün olduğu bir noktalar dizesi sayesinde temsil edilebiliyordu. Bu dizeler ayrıca okuyanın öğrenmesini kolaylaştıracak bir şekilde tasarlanmıştı. Braille bu sistemi gün geçtikçe iyileştirmeye ve test etmeye devam ederek, sayı ve harflerin yanı sıra matematiksel ve müzikal işaretlerin kullanılmasını da sağladı ve sistemin detaylarını, 1829 yılında yayımladığı Kelimeler, Müzik ve Sade Şarkıların Noktalar Kullanarak Yazmak isimli makalesinde yayımladı.
Daha sonra Görme Engelli Çocuklar Enstitüsü'nde öğretmen olan Braille, daha sonra sistemi daha da geliştirerek görme engelli olmayan kişilerin de harfleri anlayabilmelerini kolaylaştırdı. Braille, bunun yanı sıra yazma işlemini kolaylaştıracak ve hızlandıracak bir makinenin de geliştirilmesini sağladı.