Antibiyotik Direnci Büyük Bir Tehdit

İlk antibiyotiği bulan Alexander Fleming'in ölümünden tam 61 yıl geçti ve onun üzerinde çalıştığı her şey, kısa bir süre sonra hiç bir şey ifade etmeyebilir. Antibiyotiklerin yanlış kullanımı ve doktorların hastalarına gereğinden fazla antibiyotik vermesi, hastalık oluşturan bakterilerin evrimleşerek antibiyotiğe karşı direnç göstermesine ve bu sebeple önceleri antibiyotik karşısında savunmasız durumda olan bakterilerin artık dirençli olmasına neden oldu.

2050 yılında her yıl 10 milyon insanın antimikrobiyal direncine bağlı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybedeceğine inanılıyor. Bu rakam, kanserden ve diğer pek çok hastalıktan dolayı hayatını kaybedecek olan kişi sayısından fazla.
Dr. Matt Hutchings, East Anglia Üniversitesi, 2016

Antibiyotik direnci tehdidi, bilim insanlarının yeni antibiyotikler bulmak için daha çok çalışması anlamına geliyor ancak ne yazık ki, yeni antibiyotikler bulmak hem çok zaman alıyor hem de oldukça masraflı bir süreç. Dr. Hutchings, "İnsanlar üzerinde kullandığımız ilaçlarda kullanılan antibiyotiklerin pek çoğu, toprakta yaşayan bakterilerden elde ediliyor ve 60 yıl önce keşfedildiler. Ne şans ki daha keşfedilmeyi bekleyen on binlerce, hatta yüz binlerce doğal ürün bulunuyor. Bizim tek ihtiyacımız olan şey, devletlerin ya da ilaç şirketlerinin bunun için kaynak ayırması. Muhtemelen bulacağımız antibiyotiklerin %1'i hatta belki de daha azı klinik deneyleri geçebilecek kapasitede olacak. Bu sebeple mümkün olduğu kadar çabuk ve çok miktarda antibiyotik molekülleri bulmamız gerekiyor." sözleri ile antibiyotik direnci konusunun ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Dr. Hutchings, zamanının büyük çoğunluğunu bu alanda harcayan bir bilim insanı. Kendisi, Güney Afrika'da bulunan yaprak yiyen karıncalar üzerinde araştırma yapıyor ve onlardan antibiyotik üretmeyi hedefliyor. Bu karıncalar, gövdeleri üzerinde bulunan ve antibiyotik üreten bir grup bakteri ile birlikte yapıyor. Dr. Hutchings, bu alanda yaptığı çalışmaları şu sözlerle özetliyor: "Karıncalar, üzerindeki bakterileri, özel bir salgı bezi aracılığı ile besleyerek, bu bakterilerin ürettiği antibiyotikleri hastalıklardan korunmak için kullanıyor. Bu antibiyotikler henüz günümüz bilimi ve ilaç sektörü için tamamıyla yeni ve biz, önümüzdeki on ila on beş yıl içerisinde bu antibiyotiklerden ilaç üretebilmeyi umuyoruz."