Rotheim, sprey teneke kutuyu icat etti.
Aslında hiçbir zararı olmayan sprey teneke kutular (sprey tüpler), geçen zaman içerisinde basında genellikle olumsuz yansıtıldı. Kafayı bulmanın ucuz yolu olarak da bilinen bu madde bağımlılığı türü, bazı aerosollerin dumanının nefes yoluyla içe çekilmesi sonucunda sarhoşluk benzeri bir etki yarattı. Sprey tüpleri 1970lerde sprey boya ve graffiti yapımında yaygın olarak kullanıldı. Aynı dönemde kloroflorokarbonların ozon tabakasına zarar vermesinin anlaşılması üzerine sprey tüplerinin kullanımı, Montreal Protokolü ile yavaşça azaltıldı. Ürünün olumsuz yönlerinin bulunmasına rağmen aerosol tüpleri günümüzde halen dünya çapında kullanılan bir ürün olmaya devam etmektedir.
İlk aerosol örneğine 1800lü yılların sonlarında rastlanır. Metal sprey tüpler 1862 yılında test edilmeye başlandı ancak aerosol tüplerinin yaygın olarak kullanılmaya başlamasına önayak olan buluş, 1962 yılında Norveçli kimya mühendisi Erik Rotheim'in (1898-1938), sıvının itici bir gaz ile karıştırılarak basınçlı bir tüp içerisine yerleştirilmesi sonucunda bu karışımın küçük bir delik üzerinden spreylenmesini sağlayan buluşu oldu.
Aerosol'ün en önemli malzemesi itici gaz içerisindedir. Kullanılan bu gaz, kutu içerisinde basınçlı bir sıvı duman formunda doğal kaynama noktasının hemen altındaki bir ısıda depolanır (bu ısı genellikle normal oda sıcaklığının biraz altındadır). Sıvı, delik üzerinden salındığında buharlaşarak bir gaza dönüşür ve ürünün sprey formunda salınılmasını sağlar.
Her ne kadar kötü yönleri olsa da Rotheim'in buluşu pek çok alanda iyileşmelere yol açtı. Yenilenen ikinci el arabaların üzerine eşit miktarda araba boyası sürülmesinden yemeklerin üzerine dökülen kremaya kadar sprey tüpler, pek çok alanda kullanılmaktadır.