Çekiç

Çekiç adı verilen ve vurmak ya da çakmak için kullanılan araçlar, özel olarak şekillendirilmiş taş biçiminde milyonlarca yıldır kullanılmaktadır. Bu aletler, gerek diğer aletlerin yapımı için, gerekse de diğer taşlara, kemiklere ya da ahşap malzemelere şekil vermek için de kullanılmıştır. Çekiçler tarih öncesi dönemlerde özellikle ağaç işçiliğinde sık olarak kullanılırdı. Çivinin icadı ile birlikte birisi, hem çivi çakmak, hem de çakılan çiviyi kolayca çakıldığı yerden çıkarma işleminin tek bir alet kullanarak yapılabilmesinin son derecede kullanışlı olabileceğini düşündü. Her ne kadar bu kişinin kim olduğunu bilmesek de, bu çekici kullanarak yanlış yere çivi çakan bir marangoz, aynı çekici kullanarak o çiviyi yerinden söküp başka bir yerde kullanabilirdi. İşte bununla birlikte tırnaklı çekiç de doğmuş oldu.

Tırnaklı çekiç iki adet başa sahiptir ve aşağı yukarı T şeklindedir. Başın bir yüzü çakma işlemi için kullanılır ve bu yüz genellikle düzdür. Başın diğer yüzü yuvarlatılmış ya da belirli bir açıda eğilmiş olup, çivilerin sökülmesi için kullanılır. Arkeologların Pompeii'de yaptıkları bir kazıda, M.S. 79 yılına tarihlenen ve Vezüv Yanardağı'nın lav kalıntıları altında demirden yapılmış bir çekiç bulundu. Birinci yüzyılda yaşayan Romalılar, çivi yapımında ustaydılar. İskoçya'da bulunan Inchtuthill Roma Kalesi'nde yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda 900.000'in üzerinde çiviye ulaşıldı. Bu kale, M.S. 80li yıllarda garnizonlar tarafından terk edilmişti.

1867 ve 1947 yıllarında çeşitli tırnaklı çekiç modellerinin patentleri alındı. Çekiç, marangozlar ve inşaatçılar için yıllar boyunca vazgeçilmez bir araç olmayı sürdürdü. Ancak 1950lerde çivi tabancasının icadı ile birlikte inşaatçılar, bu tabancanın kullanılmasının daha kolay, hızlı ve eğlenceli olmasından ötürü çivi çakma işlemi için çekiç kullanmaktan vazgeçtiler. Ne yazık ki çivi tabancasının olumsuz bir yan etkisi, deneyimsiz inşaatçıların evlerimizin duvarlarında gereğinden fazla sayıda çivi bırakmaları oldu.