Nobel, yüksek güçlü patlayıcılar çağının başlamasına önayak oldu.
On dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar bilinen en güçlü patlayıcı barut idi. 1846 yılında İtalyan kimyâger Acanio Sobrero, gliserinin nitrürlenmesi sonucunda korkunç derecede patlayıcı bir sıvı oluşturulabileceğini keşfetti. Bu sıvı ayrıca korkutucu derecede tutarsızdı. Alfred Nobel (1833-1896), nitrogliserini pazarlanabilir bir ürüne dönüştürme görevini üstlendi. 1864 yılında erkek kardeşinin ve ailesine ait olan fabrikadaki işçilerin ölümüne yol açan bir patlamaya rağmen çalışmalarına ara vermedi.
Nobel'in ilk başarısı, nitrogliserini civa patlatan bir fitil ile karıştırması ile birlikte geldi. Nobel, bu patlayıcı karışımı büyük miktarda üretmeye başladı ancak bu karışımın yol açtığı kazalar, ürünün pek çok ülkede yasaklanmasını da beraberinde getirdi. 1866 yılında Nobel, tebeşirvari bir tortul kaya olan yosun kumu ve nitrogliserin karışımını keşfetti ve görece güvenli olan bu karışıma, Yunanca "güç" anlamına gelen "dinamit" adını verdi. Kağıt tüpler içerisinde paketlenen dinamitler, kısa bir süre içerisinde büyük miktarlarda satılmaya başladı ve tünel kazımı ile taş ocakçılığı endüstrilerinde devrim yarattı.
1867 yılında patentlenen dinamit, "çok güçlü patlayıcılar" çağının da başlamasına neden oldu ve dinamite nazaran çok daha güçlü olan patlayıcıların da patentlenmesinin önünü açtı. İnsanlığın hizmetine sunulan bu yıkıcı güçteki patlayıcılar hiç şüphesiz kısa bir süre içerisinde savaşlarda da kullanılmaya başladı. Söylentilere göre Nobel, 1888 yılında kendisinin ölümünden önce yazılan ölüm ilanında "ölüm tüccarı" olarak tanımlandı. Kendisine ölüm tüccarı diyenler, belki de Nobel'in, servetini her yıl düzenlenen ve insanlık adına yapılan en büyük katkıları ödüllendiren "Nobel Barış Ödülleri"ne adamasına neden oldu.