1814 yılında Alman araştırmacılar, önceleri "Alman Kızamığı" olarak tanımlanan ve İngilizce kökeni Latince rubellus olan kelimeden türeyen bir tür kızamık hastalığı olan kızamıkçık hastalığının tanımını yaptı. Kızamıkçık, solunum yoluyla kişiden kişiye yayılabilen tek sarmallı bir RNA virüsudur. Genellikle hafif bir hastalığa neden olur (semptomları düşük dereceli ateş, şişmiş lenf nodları ve onu takiben genel bir döküntüden ibarettir), ancak hamile kadınların bu hastalığa yakalanması durumunda karınlarında taşıdıkları bebek üzerindeki etkisi tamamen farklıdır zira annesi kızamıkçık hastalığına yakalanmış anne karnındaki bir bebek, sağırlık, geri zekalılık, katarakt, kalp hastalıkları, karaciğer ve dalak hastalıkları belirtilerine sahip olan doğuştan kızamıkçık sendromuna sahip olabilir. Bu hastalık için geliştirilen ilk kızamıkçık aşısı ise 1965 yılında kullanıma sunuldu.
1963-1964 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'nde bir kızamıkçık salgınında yayılan virüs, 30.000 bebeğin kalıcı olarak engelli doğmasına neden oldu. Bu durum, Ulusal Sağlık Enstitüsü'ne bu hastalığı giderecek bir aşı bulmak için bir kampanya başlatmaya itti. Çocuk doktorları Harry Martin Meyer (1928-2001) ve Paul Parkman (1932), kızamıkçık virüsünü kontrol altına almayı başardı ve ardından kızamıkçığa karşı ilk aşıyı geliştirmeye devam etti. Ekip Afrika yeşil maymunlarından alınan böbrek hücreleri kültürlerinde virüsü geliştirdi ve buradan elde ettikleri her bir mahsülü bir sonrakine dahil etti. İki uzun yıl, yetmiş yedi adet bitkiyi yetiştirerek geçirdikten sonra, maymunlar üzerinde High Passage Virus 77 (HPV-77) virüsünü aşıladı. Aşılanan maymunlarda kızamıkçık belirtisi görülmedi ancak virüse karşı antikor geliştirildiler. Aynı kafes içerisinde aşılanmamış olan diğer maymunlar da bu hastalığa yakalanmadı. 1965 yılında ekip kadınlarda ve çocuklarda ilk klinik araştırmaları başlattı ve virüsün yayılmadığını ve bu deneklerin antikor geliştirdiğini tekrar gösterdi.
Kızamıkçık aşısı daha sonra kabakulak, kızamık ve kızamıkçık için kullanılan ve MMR olarak bilinen bir aşıya dönüştürüldü.