1954 yılında ABD'de Indiana Eyalet Polisi'nde görevli bir polis memuru olan Robert Borkenstein (1912 - 2002), alkol zehirlenmesi belirtilerini ölçebilen ilk alkolmetre (alkol ölçer) icadından sorumludur. Alkol alındıktan sonra kan ciğerlerden geçer ve bu esnada alınan alkol buharlaşarak diyaframdan geçerek hava keselerine ulaşır. Alkolmetre, hava kesesindeki alkol oranı ile kandaki alkol oranını karşılaştırabilme yeteneğine sahiptir. Bu aleti kullanan bir kişi derin bir nefes aldıktan sonra bir balon içerisine üfler. Balonda biriken hava bir kimyasal içerisine bırakılır ve ardından bu kimyasal, tek renkli bir ışık hüzmesi tarafından algılanabilecek şekilde renk değiştirir. Renkteki değişimin oranı, nefesteki alkol oranı ile orantılıdır.
Alkolmetre, 1936 yılında Rolla Harger tarafından icat edilmiş olan "sarhoşmetre" adındaki bir aygıtın yerini almıştır. Sarhoşmetre, nefesin özel bir laboratuvarda analiz edilmesi esasına göre çalışıyordu. Sarhoşmetreden önce polis memurları, bir kişinin fiziksel durumuna ve mahkemede ayakta durup duramadığına bakarak sarhoş olup olmadığına karar veriyordu. Alkolmetre ile yapılan ölçümlerin sonuçları mahkemede kanıt olarak kabul edilmeye başlandı ancak eşit miktarda alkol alan iki kişide görece farklı sonuçlar da görülmüyor değildi. Bu değişiklik, kişinin cinsiyetine, kilosuna ve metabolik oranlarına göre farklılık gösteriyordu.
1964 yılında Borkenstein, yayımladığı bir makalede kandaki alkol oranının %0.08 ve üzeri olması durumunda kişinin araba kullanamayacak kadar alkol etkisi altında olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
1980lerin ortalarına gelindiğinde o güne kadar kullanılan kimyasal tabanlı aygıtların yerini dar banttaki bir kızılötesi ışığın kullanıldığı aygıtlar aldı. Bu ışık hüzmesi alkol tarafından emilebilecek bir frekansta veriliyordu ve doğrudan nefes örneği üzerine uygulanıyordu. Nefes akışının ardına bu ışığın ne kadarının geçtiğine bakılarak (diğer bir deyişle ne kadarının alkol tarafından emildiğine bakılarak) nefesteki alkol oranını net bir şekilde ölçmek mümkün hale geldi.
Günümüzde polis memurlarının kullandığı alkolmetreler de bu kızılötesi ışık hüzmesinin doğrudan nefes üzerine uygulanması esasına dayanarak çalışmaktadır.